NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
22 - (2558) حدثني
محمد بن
المثنى ومحمد
بن بشار
(واللفظ لابن
المثنى). قالا:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا شعبة
قال: سمعت
العلاء بن
عبدالرحمن
يحدث عن أبيه،
عن أبي هريرة؛
أن
رجلا قال: يا
رسول الله! إن
لي قرابة.
أصلهم
ويقطعوني.
وأحسن إليهم
ويسيئون إلي.
وأحلم عنهم
ويجهلون علي.
فقال "لئن كنت
كما قلت،
فكأنما تسفهم
المل. ولا
يزال معك من
الله ظهير
عليهم، ما دمت
على ذلك".
[ش
(ويجهلون علي)
أي يسيئون
والجهل، هنا،
القبيح من
القول. وهو
تشبيه لما
يلحقهم من
الألم، بما
يلحق آكل
الرماد الحار
من الألم.
(تسفهم المل)
المل هو
الرماد الحار.
أي كأنما
تطعمهموه.
(ظهير) الظهير
المعين والدافع
لأذاهم].
{22}
Bana Muhammed b. Müsennâ
ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsennâ'nındır. (Dedilerki):
Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti.
(Dediki): Alâ' b. Abdirrahman'ı, babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen
rivayet ederken dinledim ki,
Bir adam :
— Yâ Resûlallah! Benim
hısımlarım var! Ben onlara sıla yapıyorum; onlar benimle alâkayı kesiyorlar!
Ben onlara iyilik ediyorum; onlar bana kötülük! Ben onlara yumuşak
davranıyorum; onlar bana karşı cahillik ediyorlar! Demiş. Bunun üzerine :
«Eğer dediğin gibi isen,
sanki onlara sıcak kül yediriyor gibisin! Sen bu minval üzere devam eitikçe
Allah tarafından onlara karşı seninle daima bir yardımcı bulunacaktır!» buyurmuşlar.
İzah:
Mell: Sıcak kül
demektir. Zahir: Arka dayak, yardımcı mânâsına gelir.
Buradaki cahillikten
murad : Kötü sözdür.
Hadîs-i şerif bir
teşbihtir. ResûluIInh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu zâtın örnek davranışı
karşısında akrabasının gösterdikleri küstahlıktan dolayı başlarına gelecek elem
ve ıztırâbı, sıcak kül yiyenin ıztırabina benzetmiştir. Yâni onunla akrabalık
alâkasını kesip kendisine ezâ ettikleri için büyük vebal altında kalmışlardır.
Bâzılarına göre hadîsin
mânâsı: «Sen onlara iyilik etmekle kendilerini tahkir ve rezil ediyorsun!
Yaptıkları aşağılıktan sıcak kül yemiş gibi elem duyuyorlar!» demektir. Bir
takımları da: «Bu hadîsten murad: (Senin yedirdiğin ni'metler, sıcak kül gibi
onların mi'de ve bağırsaklarını yakacaktır!» demek olduğunu söylemişlerdir.